Rusya Devlet Başkanı, dünyanın rezervlerini değer kaybeden dolar ve eurodan uzaklaştırmaya başlayacağını öngörüyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin kısa süre önce yaptığı açıklamada, ABD ve diğer G7 ülkelerini küresel emtia piyasalarında aşırı enflasyona neden olmakla suçladı. Vladimir Putin bu koşullar altında dünyanın rezervlerini devlet borcundan “gerçek kaynaklara” dönüştürmeye başlayacağını ve emtia enflasyonu sarmalını derinleştireceğini tahmin ediyor.
Putin söz konusu konuşmayı 15 Haziran Çarşamba günü St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu Genel Kurulu’nda yaptı. 1 saatten uzun süren konuşmaya “küresel ekonomik sistemin ilkelerinin darbe aldığını” iddia ederek başladı. Putin’in konuşmasından bir kesit şu şekilde:
İş itibarı, mülkiyetin dokunulmazlığı ve küresel para birimlerine güven gibi temel iş kavramları ciddi şekilde zarar gördü.
Bununla birlikte Putin Batılı paraları çevreleyen iki önemli gelişmeye atıfta bulundu: Yüksek enflasyon ve Rusya’ya karşı yaptırımlar.
Geride bıraktığımız Mart ayında, Rus bankaları, dünya çapında 11.000 kurum tarafından kullanılan dünyanın en büyük finansal mesajlaşma sistemi olan SWIFT’den ihraç edildi. Bu gelişmeyle birlikte, Rus finans kurumları gelişmiş Batı ekonomilerinden etkin bir şekilde izole edildi. Bu, Rus petrol ve gaz ithalatına yönelik yasakların yanı sıra, Doğu süper gücünün Şubat ayında Ukrayna’yı işgal etmesinin yaptırımlarından biri.
Putin, bu tür önlemlerin iki ucu keskin bir kılıç olduğunu belirtti ve yaptırımları uygulayanlara eşit derecede zarar verdiğini dile getirdi. Örneğin, hem Avrupa hem de Amerika Birleşik Devletleri son aylarda önemli ölçüde daha yüksek yaşam maliyetlerinden, özellikle de yakıt maliyetlerinden muzdarip.
Vladimir Putin, “Dünya, G7 ülkelerinin kontrolsüz emisyon ve teminatsız borç birikimi de dahil olmak üzere yıllarca sürdürdüğü sorumsuz makroekonomik politikaların mal ve emtia piyasalarını enflasyona sürüklendiğini ifade etti..
Batılı ekonomiler, artan borçlarını gidermek için ekonomiye katlanarak artan oranda daha fazla para basmak zorunda kaldılar. Putin’in belirttiği gibi, ABD para arzı yalnızca son iki yılda %38, Avrupa’nın ise %20 artmasıyla arttı. Piyasaya sürülen karşılıksız paralar hızla ulusal sınırları aşarak “küresel piyasaları yok etmeye” devam etti.
Putin, ABD’nin son zamanlarda net bir gıda ithalatçısı haline geldiğini vurgulayarak bu teoriyi destekliyor. 2019 sonunda 250 milyar dolardan şimdi her ay yaklaşık 350 milyar dolar değerinde mal ithal ediyor. Bu, ülkenin para arzındaki büyümeyle tam orantılı olarak %40’lık bir artış. Putin konuyla ilgili olarak “Gözümüzün önünde değer kaybeden dolar ve euro ile neden mal değişelim?” sorusunu sordu.
Putin, rekor düzeyde yüksek enflasyon ve dolar ve avroyu çevreleyen kanıtlanabilir el koyma riskinin birleşiminin, bu para birimlerini rezervlerinde tutan ülkeler için bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Küresel rezervlerin dönüşümü başlayacak… Zayıflayan para birimlerinden gıda, enerji emtiaları ve diğer hammaddeler gibi gerçek kaynaklara dönüştürülecekler”
Mart ayında Rus yaptırımları uygulanırken, birçok Batılı politikacı, Kremlin’in kısıtlamalarını aşmanın bir yolu olarak Bitcoin’i potansiyel kullanımına çözüm bulmak için çabaladı.
İyi ya da kötü, birçok kişi Bitcoin’in Rus hükümetinin ihtiyaç duyduğu kesin çözüm olabileceğine inanıyor. Sansüre ve baskılara karşı dayanıklıdır, eşler arası takasa olanak sağlıyor ve enflasyona bağışıklı.
Eski yatırımcı ve fon yöneticisi Bill Miller, Mart ayında Rus Rublesinin çöküşünün Bitcoin için pozitif bir gelişme olduğunu belirtti. Bir hafta sonra, Credit Suisse’den bir yatırım stratejisti, emtialara Putin’e çok benzer bir uçuş öngördü ve Bitcoin’in bundan büyük olasılıkla fayda sağlayacağını söyledi.
Putin şimdiye kadar Bitcoin madenciliğinin Rusya’ya sağlayabileceği faydaları fark etti. Devlet Duması’nın bir üyesi, ilçenin petrol ödemeleri için Bitcoin’i kabul edebileceğini bile önerdi.