Likidite sağlayıcılarını teşvik etmek için tasarlanan SUSHI token’ın önceden programlanmış enflasyon mekanizması, yatırımcısına zarar verebilir.
SushiSwap’in protokolü hali hazırda faaliyette olmasına ve bir milyarın üzerinde likidite toplamasına rağmen, bir Glassnode analisti, SushiSwap’in yönetişim token’ı SUSHI’nin hala aşırı derecede değerli sayılabilecek bir fiyattan işlem gördüğünü kaydetti. Glassnode analisti, SUSHI’nin değerinin arkasında yatan ekonomi üzerinde yaptığı araştırmaların sonucunda, SUSHİ’nin adil fiyatının token başına 0,31 dolar olduğunu belirledi.
Bir aydan kısa bir süre önce bir Uniswap fork’u olarak piyasaya sürülen SushiSwap, DeFi dünyasında kısa bir süre içerisinde fırtınalar estirdi. SUSHI adında bir yönetişim token’ının tanıtılması, merkezsiz finans ve kripto para ekosisteminde büyük bir ilgi uyandırdı. Bu sayede yatırımcılar Uniswap’ta olduğu gibi sadece likidite sağlayarak kazanç elde etmenin yanı sıra, SUSHI’ye geri dönüştürülen ve SUSHI sahipleri arasında dağıtılan ücretlerin de %0,05’ini alıyorlar.
Tüm bu olaylar, SUSHI’nin Binance de dahil olmak üzere birçok önemli kripto para borsasında listelenmesi sonucunda değerinin 12 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasıyla başladı.
12 dolarla zirve yapan SUSHI projesini lider geliştiricilerden birinin 14 milyon dolar değerindeki token’larını satıp Ethereum’a geçmesi kripto para piyasasında geniş yankı uyandırdı. Bu yüklü satışın ardından SUSHI’nin fiyatı geride bıraktığımız hafta yaklaşık 1,2 dolara kadar geriledi. Ancak, bu olaydan yaklaşık altı gün sonra geliştirici 14 milyon dolar değerindeki fonu iade ettiğini açıkladı.
Görece kısa bir süre içinde yaşanan bu büyük fiyat düşüşüne rağmen, Glassnode analisti Liesl Eichholz, SUSHI tokeninin hala gerçek değerinin çok daha üzerinde işlem gördüğüne inanıyor. Bu iddianın nedeni ise projenin enflasyon oranı.
Aktif olarak likidite sağlamaya teşvik edilerek sisteme dahil edilen yatırımcılar için enflasyonun olumsuz bir özellik olmadığını Glassnode analistine göre protokole likidite sağlamaksızın direkt olarak borsalar üzerinden SUSHİ alanları ise kötü bir sonun beklediği konusunda uyardı.
Protokole llikidite sağlamadan SUSHI elde eden herkes zarara uğrayacak. Bu nedenle, SUSHI satın almayı düşünen yatırımcılar bunu dikkatli bir şekilde ve projenin altında yatan token mekanızmasının beraberinde getirdiği riskleri anlayarak yapması gerekiyor.
Analist ayrıca SUSHI’nin fiyatının yakın zamanda başlatılan SushiSwap protokolündeki işlem hacmi ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu açıkladı. Enflasyon mekanizması nedeniyle, token’a akan değerin dolaşıma giren yeni SUSHI değeriyle eşleşmesi gerektiğini savunuyor.
Başka bir deyişle, yeni SUSHI tokenlerinin %100’ünü satın almak için yeterli talep varsa, talebe bağlı olarak arz enflasyonu olmayacak; SUSHİ token fiyatının düşmesi yerine, şişirilmiş arzı hesaba katmak için piyasa değerinin artması gerekiyor.
Yukarıdaki tabloya dayanarak Eichholz, SUSHI token’ın yeniden 10 doların üzerinde bir fiyat seviyesine ulaşabilmesi için çılgın sayılabilecek işlem hacmine ihtiyaç duyduğunu iddia etti.
“Gerçekte, SushiSwap’in yeniden 400 milyon dolarlık daha gerçekçi bir günlük işlem hacmi yakaladığını varsayarsak, SUSHI için sürdürülebilir fiyat 0,31 dolar olur. Bu fiyat seviyesi de SUSHI’nin yakaladığı tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 11,93 dolardan %97 daha düşük.”
Bu satırları yazarken, 31 sent SUSHI’nin mevcut piyasa fiyatının kabaca %85 altında. Ancak CoinGecko verileri, SushiSwap’teki 24 saatlik işlem hacminin 250 milyon doların altında olduğunu gösteriyor.
