Rehberler
3 sene ago

Initial DEX Offering (IDO) Nedir? ICO ve IEO’lardan Ne Farkı Var?

Tuncay AYDINER May 21, 2021 17:18

Merkezsiz Platfomlardan Token İhracı (IDO) olarak Türkçemize geçen Initial Dex Offering, şu sıralar kripto para piyasasındaki en sıcak konulardan biri olarak ön plana çıkıyor. Bu geniş kapsamlı rehber içeriğimizde ICO’lar ve IEO’lara kıyasla IDO’ların özelliklerine ve farklılıklarına yer vereceğiz.

Kripto para topluluğu, yeni projeler başlatmak ve fon toplamak için yeni yollar bulma konusunda uzun yıllardır oldukça başarılı ve oldukça yaratıcı. Özellikle 2017 yılının tamamında ve 2018 yılının sonlarında, geliştirici ekibin oluşturdukları token’ları satarak girişimlerine fon topladığı ICO’ların büyük bir popülariteye ulaştığına şahit olduk. Bu yeni geliştirilen projeler bir borsada listelendikten sonra işleme açıldığında değer olarak yatırımcısına oldukça fazla kazandıracağı beklentisiyle 2017 yılında ICO çılgınlığının başlamasına yol açtı.

İçindekiler:

  • Merkezsiz Platfomlardan Token İhracı veya IDO adıyla nedir?
  • En Popüler Haliyle IDO’lar: IEO’lardan Ne Kadar Farklı?
  • Projelerin Piyasa Değeri Çok Düşük: Bu IDO’ların Başarı Formülü Mü?
  • IDO’ların Artıları ve Eksileri
  • Bir IDO’ya Nasıl Yatırım Yapılır?
  • En Popüler IDO Launchpad Platformları

2017 yılında çılgınlık ilk başladığında ICO’lar, Ethereum’un ERC-20 protokolü kullanılarak geliştirilen token’lar üzerinden gerçekleştiriliyordu. Öyle ki piyasanın önde gelen birçok projesi Ethereum yani ERC-20 tabanlıydı.

2016’daki ilk ICO’lar sadece birkaç milyon dolar toplayabiliyordu. Ancak bir yıl sonra 2017 yılında ortalama olarak ICO’lar 20 ila 30 milyon dolar fon toplamaya başladı. Çok kısa bir süre içerisinde Bancor gibi büyük çaplı projeler 150 milyon doları aşkın fon toplamayı başardı.

O dönemde ICO dolandırıcılıkları o kadar popülerdi ki bazı kripto para projeler muazzam meblağlar toplamayı başardı. EOS bu projeyelere verilebilecek en iyi örneklerinden biri olabilir. EOS uzun süreli token satışı süresince yaklaşık 4 milyar dolar fon topladı.

Çok hızla popülariteye ulaşan her şey gibi ICO balonu da 2018 yılında patladı. Ancak ICO’lardan birkaç temel farka sahip yeni token satış modelleriyle tanışmamız çok uzun sürmedi. İlk olarak 2019 yılının ilk çeyreğinin sonunda borsalar tarafından düzenlenen token satışları Initial Exchange Offering’ler (IEO) büyük bir yükseliş yakaladı.

Borsalar tarafından düzenlenen token satışlarına yani IEO’lara büyük ölçüde Binance Launchpad öncülük etti ve IEO’lar ICO’ların kitle fonlama modelini takip etti. Ancak bu kez ICO’lardan farklı olarak borsalar tarafından satışa sunulan projeler, çok dikkatli bir şekilde inceleniyordu. Binance, KuCoin, Huobi, OKEx ve diğerleri gibi popüler borsalarda token satışı yapılan yeni projelerin durum tespiti de bu borsalar tarafından yapılıyordu. Bu nedenle IEO’lar ICO’lar kadar büyük bir popülariteye ulaşamadı. Çünkü borsalar, bu token satışlarına katılmak için kullanıcılarından bazı kriterleri yerine getirmelerini istiyordu.

Fon toplamanın yanı sıra IEO’lar, bu yeni projelerin borsalarda listelenmesi için de çok önemliydi. Projelerin birçoğu token satışının gerçekleştirildiği borsalarda listelendi. Zira 2017 ve 2018 yılında yatırımcıların en büyük sorunu her gün onlarca projenin ICO’sunun gerçekleşmesine rağmen hangi projenin büyük borsalarda listelenip listelenmeyeceğinin bilinmemesiydi.

Şu anda multi-milyon ve hatta multi-milyar dolarlık kripto paralardan bazıları IEO olarak piyasaya sürüldü. Bunlar arasında Elrond, Matic Network (şimdi Polygon), Celer Network, WazirX ve Band Protocol de bulunmaktadır.

Merkezsiz finansın (DeFi) popülaritesinin zaman içerisinde artmasıyla Uniswap (Ethereum) ve PancakeSwap (BSC) gibi merkezsiz borsalar geniş kitlelerce kullanılmaya başlandı. Zira merkezsiz borsalar sayesinde herkes istediği token’ı listeleyebiliyor, token’ına likidite sağlayabiliyordu. Çok kısa bir süre içerisinde IEO’lar yerini Merkezsiz Platfomlardan Token İhracına yani IDO’lara bıraktı.

Bu nedenle 2021 yılında Initial DEX Offering’ler (IDO) token satışı konusunda zirveye yerleşti. Bu nedenle Initial DEX Offering’ler (IDO) nedir, IDO’lar hakkında bilmeniz gereken her şeye gelin şimdi yakından bakalım.

Initial DEX Offering veya IDO nedir?

Initial DEX Offering (IDO) konsepti yıllar içerisinde çok büyük bir dönüşüm yaşadı. Şu anki haliyle IDO’ların ilk IDO’lardan çok farklı olduğunu belirtmemiz gerekir.

Özünde, Initial DEX Offering’ler, para toplamayı ve bir projeye fonlamayı amaçladığı için ICO’ların ve IEO’ların halefi olarak gösterilebilir. Bununla birlikte, ICO’ların ve IEO’ların listelemeden önce satıldığı IEO’lardan farklı olarak, IDO’larla, bunlar hemen merkezi olmayan bir borsada (DEX) listelenir, dolayısıyla Initial DEX Offering’in adı da buradan gelir.

İlk IDO, 2019 yılının Haziran ayında gerçekleşti: Raven Protocol. Protokolün arkasındaki ekip, Binance’in merkezi olmayan borsası olan Binance DEX’i kullanmayı seçti. Raven Protocol token’ını oraya belirli bir fiyata koydular ve yatırımcılar, bu şekilde satın alım yapabildi. Hemen hemen tüm platformlarda ilk birkaç IDO bu şekilde gerçekleşti.

ICO ve IEO’lardan sonra gelen bu özel kaynak yaratma yönteminin teoride aşağıdakiler dahil birkaç güçlü faydası oldu:

  • Hızlı alım satım imkanı
  • Anında likidite
  • Açık ve adil kaynak yaratma

Ancak yatırımcılar IEO’ların gidişatından memnun değildi. Bunun nedeni ise bu token satışlarının büyük yatırımcılar tarafından birkaç saniye içerisinde satın alınıp bitirilmesi ve küçük yatırımcının IDO’ya katılımda bulunabilmesi için çok az şansının olmasıydı. Bu token satışlarının işlem botları ve içeriden bazı kişiler tarafından satın aldığına yönelik fikirlerin gündem yaratmasıyla sektörde artan talebi karşılamak adına müşterilerin taleplerine uyum sağlamak zorunda kaldı.

Bu, 2020’nin sonları ve 2021’in en sıcak konularından biri olan IDO launchpad platformlarının doğmasına yol açtı.

En Popüler Biçimleriyle IDO’lar: IEO’lardan Ne Kadar Farklıdır?

Günümüzde en popüler şekli ve biçiminde, Merkezsiz Platfomlardan Token İhracı yani IDO, birkaç temel farkla özellikle IEO’lara benziyor.

IEO’larda token satışları, token incelemesi merkezi borsalar tarafından yürütülür. IDO’da ise token satış süreci merkezsiz borsalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Teorik olarak hemen hemen herkes, bir merkezsiz borsayı kullanarak kendi IDO’sunu gerçekleştirebilir ve geliştirdiği proje için fon toplayabilir. Yapılması gereken tek şey merkezsiz borsada bir likidite havuzu açmaktır.

IDO’ların çalışma şekli oldukça basit. Proje üçüncü parti launchpad platformundaki gereksinimleri karşılarsa bir IDO gerçekleştirmek için seçilir. Bu süreç hangi launchpad platformunun kullanıldığına bağlı olarak değişkenlik gösterse de süreç her zaman için aynıdır.

Kullanıcıların, projenin başlatmak istediği token’ın “IOU’larını” satın alabilecekleri havuz üzerinden satın alım işlemlerini gerçekleştirebilir. Bir IOU, erken yatırımcının mevduatının kabul edilmesidir. Diğer bir deyişle, yatırımcılar ön satıştan token satın almak için önceden ödeme yaparlar ancak genellikle IDO’nun kendisinden çok kısa bir süre sonra (genellikle birkaç saat içinde) gerçekleşen Token Oluşturma Etkinliği (TGE) sırasında token’larını alırlar.

IDO başarılı bir şekilde tamamlandıktan ve TGE gerçekleştikten sonra, token hemen merkezi olmayan bir borsada alım satım için listelenir. Çoğu durumda, bu Uniswap olarak gerçekleşir, çünkü ağırlıklı olarak yeni projeler hala Ethereum ağı üzerine inşa ediliyor ve bu nedenle tokenler ERC-20 protokol standardına dayalıdır.

Bununla birlikte, Solana, Polkadot ve Binance Akıllı Zincir (BSC) gibi diğer blok zincirlerinin de popülaritesi artıyor. Bu nedenle, bazı projeler Ethereum’daki yüksek ağ ücretlerinden kaçınmak için token’larının başlatılmasını tercih ediyor. Bu durumda token, örneğin Binance Smart Chain’in (BSC) PancakeSwap’i gibi yerel bir merkezsiz borsada listelenecektir.

Bununla birlikte, ICO’lar ve IEO’lar arasında bazı farklılıklar ve bazı benzerlikler görebiliyoruz. Aşağıda kapsamlı bir karşılaştırma tablosunu görüntüleyebilirsiniz:

ICO vs. IEO vs. IDO. Görsel: CryptoPotato

Projelerin Piyasa Değeri Çok Düşük: Bu IDO’ların Başarı Formülü Mü?

2017 ve 2018 yıllarındaki ICO çılgınlığından farklı olarak IDO gerçekleştiren kripto para projeleri genellikle düşük piyasa değerine sahip oluyor. Genellikle birkaç milyon dolarlık piyasa değerine hatta daha azına sahip oluyorlar. Bunun nedeni, IDO sürecine katılanlar dışında hemen hemen tüm token sahipleri (takım, başlangıç ​​ve özel yatırımcılar dahil) için hak kazanma süreleri olarak kabul edilebilir.

IDO sürecinde genellikle küçük miktarlarda fon toplanır. Daha önce de belirttiğimiz üzere her bir katılımcı çoğunlukla birkaç yüz dolar değerinde fon satın alıyor. Toplanan miktar ise çok nadir durumlarda 500 bin ABD dolarının üzerinde oluyor.

Peki bunun amacı ne? Dikkate alınması gereken birkaç nokta şu şekilde:

IDO sürecinde talebin yüksek olması nedeniyle, iyi projeler pazara çıktıklarında kolaylıkla 10 katına kadar yükselebiliyorlar. Hatta bazı projeler fazladan bir 10 katlık yükseliş dahi kaydedebiliyor. Bu da yaklaşık 100 katlık yükseliş anlamına geliyor. 100 kat yükseliş yaşadıktan sonra 3 milyon dolarlık nispeten düşük piyasa değerine sahip olan bir projenin büyük borsalarda listelenmesi sonucunda piyasa değerini 300 milyon dolara yükseltmesi içten bile değil.

IDO’lar yatırımcıların kâr almak için acele ettikleri ve token’ın listelenir listelenmez fiyatını düşürmeyi başardığı ICO ve IEO’lara benzemiyor. Zira bu tür satışlar çok kolay bir şekilde kar topu etkisi yaratabiliyor. Projenin IDO’da topladığı fon miktarı çok yüksek de çok düşük de olabilir. Ancak kısa sürede iyi bir performans gösterebilmesi adına en önemlisi projenin başlangıçtaki dolaşımdaki arzıdır.

Çok Zincirli IDO’lar, Çoklu Launchpad’ler: Yeni Bir Trend

Yukarıdakiler göz önünde bulundurulduğunda, projelerin daha fazla blok zinciri ve daha geniş bir yatırımcı yelpazesini yakalamak için IDO’larının token satışını birden fazla launchpad platformunda gerçekleştirebilir. Özellikle aynı projenin birçok farklı lauchpad platformunda token satışı gerçekleştirmesi son dönemde yeni trendlerden biri.

Örneğin, bir proje, Ethereum tabanlı bir platformda bir IDO ve Binance Smart Chain, Polkadot, Solana veya diğer ağlar üzerine inşa edilmiş diğer platformlarda (veya daha fazlası) gerçekleştirebilir. Bu sayede yatırımcılar istedikleri platform üzerinden token satışına katılabilir.

Kazan-Kazan: Proje Piyasaya Adapte Olurken Yatırımcılar Büyük Yatırım Getirisinin Keyfini Çıkarıyor

Bu, temelde her bir IDO’nun bir başka karakteristik özelliği olarak kabul edilebilir. Bu tarz token satışlarına çok yüksek talep olduğundan launchpad platformları genellikle sınırlı sayıda kullanıcının token satışına katılmasına olanak sağlıyor. Onlar da sadece birkaç yüz dolarlık sınırlı miktarda satın alım gerçekleştirebiliyor.

Bu nedenle her bir IDO, katılımcıları maksimum satın alım miktarıyla sınırlandırdığı whitelist sürecinden geçiriyor.

Beyaz listeye alınmaya uygun olmak için, kullanıcıların o projenin çeşitli pazarlama görevlerini yerine getirmesi gerekir; bu görevler çoğu zaman şu şekilde oluyor:

  • Projenin Telegram kanalına katılın
  • Retweet ve projenin tweet’lerine yorum yapın
  • Projenin sosyal medya platformlarını takip edin

Bu, söz konusu projenin topluluğunun büyümesini katkıda bulunarak tam bir pazarlama fırtınası yaratır. Henüz daha yeni piyasaya sürülmüş bir IDO projesinin Twitter’da 100.000’den fazla takipçi ve Telegram gruplarında birkaç gün içinde binlerce insan topladığını görmek şaşırtıcı değil.

Diğer bir kriter de IDO’ya katılmak isteyen kullanıcıların, tercih ettikleri launchpad platformunun yerel token’ını bakiyelerinde bulundurma zorunluluğu. Örneğin, popüler IDO launchpad’i Polkastarter’da biri herkese açık ve diğeri ise sadece POLS sahiplerinin katılabileceği iki farklı havuz var. İkincisindeki rekabet doğal olarak oldukça az.

Tipik olarak, iki tur da whitelist’e tabi olacak: Biri launchpad’in yerel token’ını elinde tutanlar için ve diğeri daha geniş kitleler için. Doğal olarak, ikinci tur astronomik rekabete sahne olabiliyor ve çok daha küçük miktarlarda satın alım işlemine imkan tanıyor.

Garantili IDO Dağıtımı Nedir?

Yaklaşan bir IDO’da dağıtıma katılım için, çoğu platform artık kullanıcılarının katılım oranlarını artırmak için kendi yerel tokenlerini (daha önce de belirtildiğimiz gibi) tutmalarını istiyor.

Bununla birlikte, IDO’lara katılım sağlamaya hak kazanmak için bazı platformlar kullanıcıların sahip olduğu platform token’ı sayısına bağlı olarak garanti dağıtım yapma yoluna gidebiliyor. Bu platformlara örnek olarak Kickpad, BSCPAD, TrustSwap gösterilebilir.

Dolayısıyla, örneğin, bir IDO toplamda 100.000 dolar toplamak isterse ve şartları karşılayan 1000 uygun katılımcı varsa, her biri 100 dolarlık token satın almaya hak kazanacak.

Bununla birlikte, daha büyük yatırımcıları teşvik etmek için, launchpad platformları, kullanıcılar ne kadar platform token’ı tutarlarsa, tahsislerinin o kadar yüksek olacağı katmanlar da yarattı. Bu nedenle IDO launchpad’lerine ait birçok token fiyatı da önemli ölçüde arttı.

IDO’ların Artıları ve Eksileri

Her şeyde olduğu gibi, IDO’ların da avantajları ve dezavantajları vardır. Gelin IDO’ların avantajlarına daha yakından bakalım.

Avantajları

Hemen hemen her proje para toplayabilir

IEO’lar merkezi borsalar tarafından gerçekleştirildiği için katılımcıları sıkı inceleme prosedürlerine tabi tutuyor. Öte yandan IDO’lar merkezsiz borsalar tarafından gerçekleştiriliyor ve bu nedenle de çok daha geniş kitlelerce bu token satışlarına katılım sağlamak mümkün. Elbette bu bir dezavantaj da olabilir. IDO’ların dezavantajları başlığı altında bu konuya farklı boyutlarıyla ele alacağız.

Esneklik

Yatırımcıların ön satışına katıldıkları token’larının bir borsada listelenmesi için uzun süre beklemesi gerekmez. Listeleme genellikle IDO tamamlandıktan hemen sonra gerçekleşiyor ve onlara yatırımlarından ICO’lara kıyasla daha hızlı para kazanma esnekliği sağlar.

Anında ve Yüksek Likidite

Çoğu proje için, kitle kaynaklı fonlarının önemli bir bölümünü token işleminin başladığı DEX’te likidite olarak kilitlemek bir uygulama haline geldi. Bunun da ötesinde, birçok proje, holdingi teşvik etmek için derhal stake programları sunacaktır.

Şeffaflık

Her şey Blockchain üzerinde gerçekleştiği için, işlemler kolaylıkla takip edilebilir. Herkes token sözleşmelerini eğer halka açıksa önceden doğrulayabilir.

Dezavantajları

Anlaşılmaz İnceleme Süreci: Dolandırıcılıklar

Avantajların ardından IDO’ların dezavantajlarına da bakalım. IDO’lara bu kadar yüksek bir talep olması gerçeği, dolandırıcı geliştiricilerin belirsiz projeler oluşturmasına ve oldukça hızlı bir şekilde token oluşturmasına olanak sağlıyor.

Yüksek Maliyetli Katılım Kriterleri

Çoğu platformun herkesin katılabileceği halka açık bir turu olsa da, yüksek rekabet nedeniyle kullanıcıların çoğunlukla dağıtıma hak kazanma şansı sıfıra iniyor. Bu nedenle, kullanıcıların büyük bir yatırım ve uygun bir getiri elde etmek için çok sayıda launchpad token bulundurması gerekir.

Tohum, özel ve kamu yatırımcıları arasında orantısız dağıtım

Çoğu IDO, takım ve tohum/özel tur yatırımcıları için tokenlerin çoğunu tutmayı tercih ediyor. Yukarıda belirtildiği gibi, zaman içinde hak kazanma, söz konusu proje için fiyat düşüşünü önlemeye yardımcı oluyor. Bununla birlikte, hak kazanma programına göre kilit açma tarihlerine ulaşıldığında, bu neredeyse her zaman yatırımcıların kâr almaya başlamasıyla fiyat düşüşleri gözlenebiliyor.

Uzmanından ipucu: Yatırımcılar akıllı sözleşmeleri takip ederek Blockchain üzerinden böyle bir olayın ne zaman gerçekleştiğini kolayca görebilirler (genellikle haftada bir, ayda bir veya üç ayda bir token dağıtımları gerçekleşiyor).

Bir IDO’ya Nasıl Yatırım Yapılır?

Bir IDO’ya katılmak, tercih edilen launchpad platformuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilen bir süreç. Bununla birlikte, başlatma panosundan bağımsız olarak çoğu projenin takip etme eğiliminde olduğu birkaç gereksinim vardır.

1. Adım: KYC/AML gerçekleştirin

IDO’ların büyük çoğunluğu, yatırımcıların token satışına katılmasına olanak sağlamadan önce KYC/AML prosedürlerini gerçekleştirmesini ister. KYC ve AML doğrulaması ülkelerin çoğunda kripto para birimleri için düzenleyici çerçevelerin her geçen gün çok daha katı hale gelmesi nedeniyle zorunlu tutuluyor. Olası yasal sorunları önlemek için neredeyse tüm IDO projeleri kullanıcılarını KYC doğrulamasına tabi tutar. Bu nedenle ABD’deki yatırımcıların token satışlarına izin verilememesinin nedeni de budur.

2. Adım (İsteğe Bağlı): Launchpad Token’larını Tutun

Hemen hemen her lauchpad platformunun kendi platform token’ı bulunuyor. Launchpad platformları, IDO’lara katılmak isteyen yatırımcıların belirli miktarda platform token’larına sahip olmasını zorunlu tuttuğundan bu nedenle platform token’larının da değeri bu süreçte sürekli artıyor.

Yukarıda da belirtildiği üzere, platform token’ları bazı durumlarda ön satışı katılım hakkı kazanma şansını arttırıyor.

3. Adım Whitelist’e Katılım Süreci

Daha önce de anlattığımız üzere IDO’lara katılım sürecinde, kullanıcıların token satışına hak kazanabilmek için uygun olup olmadığını belirleyebilmek adına whitelist’e katılırlar. KYC kontrolünün yanı sıra, Twitter’daki belirli sayfaları takip etmek, belirli gönderileri retweetlemek ve belirli Telegram gruplarına katılmak gibi çeşitli görevleri de gerçekleştirmeleri de gerekebilir.

4. Adım Web 3.0 Cüzdanına Hazır Olun

Bir IDO’ya katılmak için ve ikinci olarak tokenlerini almak için launchpad platformuyla etkileşime girmesi gerekiyor. Bu nokta da yatırımcılar uyumlu bir kripto para cüzdanına ihtiyaç duyuyor. En yaygın kullanılan cüzdanlardan biri olan MetaMask, kullanıcılara birçok farklı fırsat sunuyor.

5. Adım Uniswap ve Diğer DEX’lerin Nasıl Kullanılacağını Öğrenin

IDO’ya katıldınız ve cüzdanınızdaki token’ları alıp satmak istiyorsunuz. Yapmanız gerekenler çok kolay.

İlk olarak, Uniswap ve diğer merkezsiz borsaların nasıl çalıştığını öğrenmelisiniz. Buradaki bağlantıya tıklayarak ilgili rehberlerimize göz atabilirsiniz.

En Popüler IDO Launchpad Platformları

Polkastarter

En popüler IDO launchpad’lerinden biri olan Polkastarter sektörün lideri olarak konumlandırılabilir. Şu anda sayısal verilere göre en büyük IDO platformu Polkastarter. Polkastarter’da ön satışı gerçekleşen projeler genellikle yüz binlerce olmasa da binlerce takipçiye ulaşır ve topluluklarını katlanarak büyütür.

DuckSTARTER: DuckDAO tarafından geliştirildi

DuckDAO tarafından geliştirilen DuckSTARTER, en popüler ön satış platformlarından biri. Aynı zamanda yatırımcıların ciddi ilgisini çeken bir platform olarak DuckSTARTER geçmişte birçok projeyi başarıyla başlattı ve hala ciddi ilgi görmeye devam ediyor.

BSC Pad

BSC Pad, Binance Smart Chain üzerindeki projeler için geliştirilen ilk fırlatma rampası olan BSC Pad,  kullanıcıların, sahip oldukları BSCPAD token’larının sayısına bağlı olarak garanti olarak token satın almasına ve doğal olarak çekiliş sürecini ortadan kaldırılmasına olanak sağlıyor.

Tabii ki, bunlar daha popüler fırlatma launchpad platformları görüntülenebilir. Aşağıda, Coin98 Analytics’in hazırladığı bir infografik bulunmaktadır. Bu infografik üzerinden diğer launchpad platformlarını görüntüleyebilirsiniz.

IDO Platformları. Kaynak: Twitter
Share This Article
Tuncay AYDINER

2017 yılından bu yana kripto para ve Blockchain olmak üzere yıkıcı finansal teknolojilerle çok yakından ilgilenen Tuncay, tam bir kripto para tutkunu. Sektörel gelişmeleri çok büyük bir titizlikle okuyucuya ulaştırmayı amaç edinen Tuncay şu ana kadar yerli ve yabancı önde gelen birçok kripto para projesinde rol aldı.