Goldman Sachs. Source: Reuters
Goldman Sachs’ın son raporuna göre, Bitcoin’deki fiyat rallisi, en çok tercih edilen riskten korunma varlığı altın için bir tehdit oluşturmuyor. Çünkü ABD merkezli çok uluslu yatırım bankasına göre Bitcoin ve altın varlıklarını birlikte sürdürebilir.
Lider kripto para birimi Bitcoin son günlerde rekor üzerine rekor kırarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Bu yükselişle birlikte Bitcoin devasa finansal kurumların da dikkatini çekmeyi başardı. Goldman Sachs, Bitcoin’e yönelik ilginin artmasıyla birlikte piyasa hakkındaki genel görüşlerini sunduğu bir rapor yayınladı. Raporda Bitcoin’deki yükselişin, enflasyondan korunma aracı olarak altın için herhangi bir tehdit oluşturmadığını, her iki varlığın da birlikte var olabileceğini belirtildi.
Piyasaya sürüldüğü ilk günden bu yana, lider kripto para birimi Bitcoin, sınırlı arz gibi bazı ortak özellikler nedeniyle sıklıkla sarı metalle karşılaştırılıyor.
Bu anlatı geçmişte çoğunlukla kripto para topluluğu tarafından savunuluyordu. Ancak 2020 yılında kaydettiği performansla birlikte Bitcoin’in dijital altın olduğu anlatısı, çok sayıda geleneksel finans kuruluşu tarafından da benimsenmeye başladı.
Çeşitli kurumlar Bitcoin’in altın 2.0 olduğunu ve onun yerini alabileceğini iddia ederken, Goldman Sachs her iki varlığın aynı anda varlıklarını sürdürebileceğini savundu.
Bloomberg’de yer alan bir habere göre, New York merkezli Amerikan çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, son boğa koşusuyla birlikte Bitcoin’de tüm zamanların en yüksek seviyesinin kaydedilmesinin altına zarar vereceği iddialarını reddetti. Ancak Goldman, altınla Bitcoin arasında bir fon aktarımı olduğunu kabul etti.
Altının reel faiz oranlarına ve dolara karşı sergilediği düşük performans, bazı yatırımcıları Bitcoin’in enflasyona karşı altının yerini aldığı konusunda endişelendirdi. Bazı alternatifler oluşsa da, Bitcoin’in artan popülaritesinin altının varlığına bir tehdit oluşturduğunu düşünmüyoruz.
Geçmişte Bitcoin’in değerlerinden açıkça şüphe duyan Goldman Sach, varlıklı yatırımcıların “şeffaflık sorunları” nedeniyle hala kripto para birimlerine şüpheyle yaklaştığını belirtti. Aynı zamanda, spekülatif perakende satışlar kurumların ve varlıklı yatırımcıların Bitcoin’i aşırı riskli bir varlık olarak değerlendirilmesine neden oluyor.
Bir başka Wall Street bankacılık devi JPMorgan Chase & Co ise geçtiğimiz günlerde altın ile Bitcoin arasındaki ilişki konusunda Goldman Sach’ın tam tersi yönde görüş paylaşmıştı.
JPMorgan Chase & Co tarafından yayınlanan raporda, altın ETF’lerinden lider kripto para birimi Bitcoin’e bir servet transferi gerçekleştiğini vurgulandı ve sarı metalin bu servet transferinden zarar göreceğini belirtildi.
JPMorgan, Bitcoin’in kurumsal yatırımcılar tarafından benimsenmesinin, Paul Tudor Jones III ve One River Asset Management gibi önde gelen hedge fonlarının Bitcoin’e yatırım yapmasıyla henüz daha yeni başladığını savundu.
Buna karşılık JPMorgan’ın raporunda altının kurumlar tarafından benimsenmesinin halihazırda doyum noktasına ulaştığı ve gelecek yıllarda altının fiyatının bu yapısal değişimden zarar göreceği belirtildi.