Dünyanın dev bankalarının hisse senetleri 2020 yılının başından bu yana oldukça kötü performans gösterdi. Ancak finansal teknoloji şirketleri ve kripto para birimleri ise deyim yerindeyse adeta sergiledikleri performansla göz doldurdu. Hal böyle olunca akıllara dünyanın tamamen dijital bir çağa geçmeye hazır olup olmadığı sorusu geliyor. Peki sizce dünya dijitalleşmeye hazır mı?
ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarıyla başlayan 2020 yılı Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi olarak kabul ettiği koronavirüs’ün tüm dünyaya yayılmasıyla oldukça zorlu geçti. Ticaret savaşları, Avustralya’daki orman yangınları ve koronavirüs pandemisi kuşkusuz tüm dünya için olumsuz sonuçlar doğurdu. Özellikle koronavirüs’ün yayılma hızının arttığı 2020 yılının ilk çeyreğinde finans dünyası da zor zamanlar yaşadı.
Özellikle koronavirüs pandemisinin finans dünyası üzerindeki etkisi farklı sektörlerde belirginlik gösterdi. Bazı sektörler ise pandemi döneminde kârlılığını arttırdı ve kayda değer büyüme kaydetti.
BNN Bloomberg’ün ünlü sunucusu Jon Erlichman, geçtiğimiz günlerde dev bankaların hisse senetlerinin, finansal teknoloji şirketlerinin ve en popüler kripto para birimleri Bitcoin ve Ethereum’un 2020 yılında kaydettikleri performansı gösteren bir tweet paylaştı.
CryptoPotato olarak bu tweet’e bir grafiğe dökerek okuyucularımız için görselleştirdik. Veriler, PayPal ve Square gibi yenilikçi finansal teknoloji şirketlerinin geleneksel bankacılık sektörünün eski temsilcilerine kıyasla oldukça iyi performans kaydettiğini gösteriyor. Öte yandan Bitcoin de dikkate değer bir performans sergilerken Ethereum’un kaydettiği üç haneli yükselişle diğerlerini geride bıraktığını görüyoruz.
Dünyanın önde gelen bankalarının hisse senetleri 2008 yılındaki küresel ekonomik krizden sonra ilk kez bu kadar derinden sarsıldı. Öyle ki Bank of America’nın hisseleri 2009 yılından bu yana yaklaşık 10 kat artarak 2020 yılının Şubat ayında 35 dolarla kriz sonrası en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Aynı dönem içerisinde Citigroup hisseleri 15 dolardan 80 dolara, JP Morgan Chase & Co (JPM) hisseleri 20 dolardan 140 dolara, Wells Fargo (WFC) hisseleri ise 11 dolardan 50 doların üzerine yükselmişti.
Ancak Covid-19 kaynaklı bu kriz tüm dünyayı kasıp kavurdu. 2020 yılının Mart ayında 10 yılı aşkın süredir görülmeyen fiyat çöküşlerinin yaşanmasıyla birlikte banka hisselerinin büyük bir çoğunluğu %50’yi aşkın değer kaybı yaşadı.
Hisse senetleri Mart ayındaki sert düşüşün ardından yaralarını nispeten sarmış olsa da yukarıdaki grafik bankaların 2020 yılı başından bu yana sergiledikleri performansın kırmızı renkte olduğunu gösteriyor. Zira yılın başından bu yana JPM %30, Bank of America %33, Citigroup %46 ve Wells Fargo da %58’lik değer kaybı yaşadı.
Western Union (-%17) ve American Express (-%19) gibi diğer finansal hizmet şirketleri de yılın başından bu yana önemli miktarda değer kaybetti.
Bankacılık sektörünün en eski destekçilerinden biri olan ünlü yatırımcı Warren Buffett’ın da 2020 yılında elindeki banka hisselerinin büyük bir bölümünü sattığını belirtmemiz gerekiyor.
Kriz yukarıdaki grafikte yer alan tüm şirketlere zarar vermiş olsa da, bazı şirketler sadece yaralarını sarmakla kalmadı sonrasında da kaydettiği yükselişle 2020 performansını artıya geçirdi. Mart ayının ortalarındaki çöküşle MasterCard hisseleri 345 dolardan 203 dolara düşerken, Visa’nın hisseleri ise 213 dolardan 135 dolara geriledi. Ancak bununla birlikte bu iki şirket düşüşün ardından toparlanmayı bildi ve yılın başından bu yana sırasıyla %10 ve %4’lük yükseliş yaşadı.
Diğer iki finansal teknoloji şirketi Square ve PayPal ise Mastercard ve Visa’ya kıyasla daha etkileyici bir performans sergiledi.
PayPal hisseleri yıla 110 dolar seviyesinde giriş yaparken Mart ayının ortasındaki çöküşle 85 dolara kadar gerilemesine rağmen 2020 yılında %94 değer kazandı. Öte yandan Jack Dorsey’in kurucusu olduğu Square’ın kaydettiği yükseliş ise 3 haneli rakamlara ulaştı. Mart ayındaki %55’lik düşüşe rağmen Square hisseleri 2020 yılının başından bu yana %178’lik yükseliş yaşadı.
İlginç bir şekilde PayPal ve Square geride bıraktığımız günlerde kripto paralarla ilgili önemli gelişmeler duyurdu. Square geride bıraktığımız aylarda 50 milyon dolarlık Bitcoin satın aldığını duyururken PayPal ise geçtiğimiz haftalarda ABD’deki kullanıcıları için kripto para alım, satım ve depolama hizmeti sunacağını açıklamıştı.
Tüm diğer finansal piyasalarda olduğu gibi kripto para piyasası da Mart ayındaki düşüşten nasibini aldı. Öyle ki Mart ayının ortalarında bazı altcoin’ler saatler içerisinde %80’e varan değer kayıpları yaşadı. En popüler kripto para birimleri Bitcoin 3.700 dolara Ethereum ise 100 doların altına gerilemişti.
Yüzdesel olarak %50’lik bu düşüşe rağmen yılın geriye kalan kısmı her iki kripto para için de olumlu geçti. 2020’deki koronavirüs pandemisi nedeniyle kimi çevrelerce güvenli liman olarak görülen Bitcoin bu düşüşün üstesinden gelmeyi başardı.
Bitcoin ağında üçüncüsü gerçekleşen blok ödülü yarılanması ve dev şirketlerin değer saklama aracı olarak BTC satın alması kurumsal yatırımcıların Bitcoin’e olan ilgisini arttırmaya yetti. Bitcoin 2020 yılının başından bu yana %80’lik etkileyici bir yükseliş yaşayarak yılın en yüksek seviyesi olan 13 bin doların üzerine yükseldi.
Öte yandan kendi hikayesini yazmayı başaran Ethereum merkezsiz finans (DeFi) trendinin rüzgarını arkasına alarak harika bir performans sergiledi. Ethereum ağı birçok önde gelen merkezsiz finans protokolü tarafından kullanılıyor.
DeFi platformlarıyla birlikte Ethereum ağındaki artan kullanım oranı, işlem sürelerinin uzaması ve işlem ücretlerinin artması gibi olumsuz sonuçlara yol açtı.
Sonuç olarak en popüler ikinci kripto para birimi Ethereum %200’ü aşkın artışla yukarıda bahsettiğimiz varlıklar arasında en iyi performansı sergiledi.
Dünya şüphesiz koronavirüs pandemisiyle birlikte alışık olmadığımız bir dönemden geçiyor ve bu dönemle birlikte günlük yaşantımızda alışık olmadığımız birçok değişiklik yaşandı. Sosyal mesafe ve evden çalışma uygulamaları tüm insanlığı daha dijital odaklı hale getirdi.
Elbette bu değişimden finans dünyası da nasibini alacak. İnsanlar dijitale eskisinden daha çok önem veriyor ve yakın gelecekte dijitalleşme hayatımızın yeni normaline dönüşecek.
Bu nedenle bankalar gibi geleneksel finans kuruluşlarının gelecekte gözden düşmeye devam etmesi ve kripto para birimleri de dahil olmak üzere yenilikçi teknolojilerin günlük hayatta daha çok kullanılması bekleniyor. Böyle bir dönüşüm dijital dünyaya geçişin başlangıcı olabilir.
