Yazar:
BlackRock yöneticilerine göre Çin, elindeki ABD Hazine tahvillerinin bir bölümünü satarak Bitcoin ve altına yatırım yapmayı planlıyor. Bu hamle, artan küresel gerilimlere karşı korunma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
BlackRock’ta tematik yatırımlar ve hisse senedi ETF’lerinden sorumlu Jay Jacobs, CNBC’ye verdiği röportajda, merkez bankalarının onlarca yıldır ABD dolarından uzaklaştığını belirtti. Jacobs, son üç-dört yılda Bitcoin ve altının, bu bankalar arasında öne çıkan alternatifler haline geldiğini söyledi.
Jacobs, kripto paraların artık ABD teknoloji hisselerinden bağımsız hareket ettiğini ifade ederken, kısa vadede tarifeler ve siyasi çekişmelerin etkisiyle piyasaların benzer hareketler sergileyebileceğini de vurguladı. Bitcoin’in ekonomik büyüme, istikrar veya barış ortamına bağlı olmadığını belirten Jacobs “Belirsizlik arttıkça Bitcoin güçleniyor.” dedi.
Çin, Bitcoin ve Altın Rezervlerini Artırıyor
ABD Hazine Bakanlığı verilerine göre, Çin 2025 Şubat ayı sonu itibarıyla 784,3 milyar dolarlık ABD tahvili bulunduruyordu. Economic Times’ın 21 Nisan tarihli haberine göre, Çin’in altın rezervlerinin değeri ise Mart sonunda yaklaşık 229,6 milyar dolara ulaştı. Bitbo verilerine göre Çin’in elinde ayrıca 194.000 BTC bulunuyor. Bu Bitcoin’lerin toplam değeri yaklaşık 18 milyar dolar.
Inside Mortgage Finance İcra Kurulu Başkanı Guy Cecala, CNBC’ye yaptığı açıklamada Çin’in ABD piyasalarını ciddi şekilde sarsabilecek güce sahip olduğunu belirtti. Cecala, “Eğer Çin isterse, tahvilleri satarak bize ağır bir darbe vurabilir. Bu bir tehdit mi? Kesinlikle.” dedi. ABD hükümetinin finansal temelini oluşturan Hazine tahvillerindeki büyük bir satış dalgasının sistemi ciddi şekilde etkileyebileceği vurgulandı.
Ayrıca Çin, yabancı ülkelerin toplam 1,32 trilyon dolarlık ABD ipotek teminatlı menkul kıymet (MBS) varlıklarının önemli bir bölümüne sahip. Çin’in bu MBS’leri satması durumunda, Japonya, Tayvan ve Kanada gibi diğer büyük yatırımcıların da satışa katılması bekleniyor. Bu da yalnızca ABD’yi değil, küresel finansal sistemi de etkileyebilir.
Öte yandan, bazı uzmanlar Çin’in kendi çıkarlarını da zedeleyeceği için bu adımı atmada temkinli olabileceğini düşünüyor. William Raveis Mortgage Başkan Yardımcısı Melissa Cohn, Newsweek’e yaptığı açıklamada, büyük ölçekli satışların Çin’in mevcut yatırımlarını da zarara uğratabileceğini ve küresel para birimi istikrarını bozabileceğini ifade etti.
Cohn ayrıca, Çin’in kendi para birimi yuanı (RMB) ABD doları karşısında zayıf tutarak ihracat rekabetini korumaya çalıştığını ve bu nedenle yıllardır ABD borçlanma araçlarını satın aldığını hatırlattı.
Çin’in Stratejisi, Mortgage Faizlerini Etkileyebilir
ABD’de mortgage faiz oranları büyük ölçüde MBS piyasasına bağlı. Çin MBS varlıklarını satarsa, fiyatlar düşer ve faiz oranları yükselir. Özellikle değişken faizli mortgage sahipleri bu durumdan ilk etkilenenler arasında olacak.
BTIG’de mortgage ve özel finans analisti Eric Hagen, CNBC’ye verdiği demeçte, “Çoğu yatırımcı, Çin, Japonya ya da Kanada gibi ülkeler finansal misillemeye başvurursa mortgage spreadlerinin açılmasından endişe ediyor.” dedi.
Freddie Mac verilerine göre, 17 Nisan itibarıyla 30 yıllık sabit mortgage faizi %6,83 seviyesindeydi. Bu oran zaten birçok Amerikalı ev sahibini zor durumda bırakıyor.
Eğer faizler Çin’in satışları nedeniyle daha da artarsa, yeniden finansman imkânı azalacak veya tamamen imkânsız hale gelecek. Bu da aylık ödeme tutarlarının artması anlamına gelecek. İlk defa ev alacaklar içinse daha yüksek faiz oranları, birçok kişinin piyasadan çekilmesine ve satıcıların evlerini piyasaya sürmekten kaçınmasına yol açabilir.
Yüksek faiz oranları, borç-alacak oranlarını artıracağından, bankaların kredi standartlarını daha da sıkılaştırması olası. Bu da kredi almak için daha yüksek kredi notu ve daha büyük peşinat gerektirebilir.
Jay Jacobs, BlackRock’un bu değişimlerin ardında “jeopolitik bölünmenin” yattığını düşündüğünü söyledi. Jacobs, Bitcoin’in sıradan bir varlık değil, gittikçe daha bölünmüş hale gelen bir dünyanın doğrudan sonucu olduğunu belirtti. Geleneksel varlıklar istikrara ihtiyaç duyarken, Bitcoin gibi kripto paraların istikrarsızlıktan beslendiğini ifade etti.
