6 aylık uzun bir aranın ardından Bitcoin yeniden bir tüm zamanların en yüksek seviyesi rekoru belirledi. Bir önceki ATH’nin kaydedildiği bu yılın Nisan ayındaki rekora kıyasla şimdiki boğa koşusunun neden daha sağlam temellere sahip olduğuna gelin yakından bakalım.
Bitcoin için son birkaç ay oldukça hareketli geçti. Nisan ayında 65 bin dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydeden Bitcoin, Temmuz ayında 30 bin doların altına geriledi. Bu sert fiyat düzeltmesine rağman geri dönmeyi başaran lider kripto para birimi 20 Ekim tarihinde 67.000 dolar seviyesinin üzerine yükselerek yeni bir tüm zamanları en yüksek seviyesi (ATH) rekoru belirledi.
Şimdi ise kripto para topluluğunda Nisan ayındaki ATH ile Ekim ayında gelen ATH arasında karşılaştırma yapılıyor. Nisan ayına kıyasla Ekim ayında yaşanan yükselişin daha sağlam temellere dayandığını düşünenlerin sayısı bir haylü fazla. Bu nedenle bu rehber içeriğimizde, Ekim ayında kaydedilen ATH’nin Nisan ayındakine kıyasla neden ayakları daha yere basan bir yükseliş olarak değerlendirildiğinin ardında yatan kriterlere yakından bakacağız.
Bugüne kadar Bitcoin’de kaydedilen önceki fiyat rekorlarında bireysel yatırımcılar yükselişin ana katalizörlerinden biri oldu. Zira fiyatta yaşanan yükselişle birlikte yatırımcılar kaçırma korkusuna (FOMO) kapılarak Bitcoin’e akın etti ve bu durum Bitcoin fiyatında ciddi bir yükselişe yol açtı.
Kripto para topluluğunda FOMO olarak adlandırılan bu durumun en belirgin örneği 2017 yılındaki boğa koşusunda ve 2021 yılının Nisan ayında kaydedilen 65 bin dolarlık ATH’de yaşandı. Zira Google Trends verileri de bu durumu destekler nitelikte.
Yukarıdaki Google Trends verileri son 5 yılı kapsıyor ve Bitcoin’in 20 bin dolarla bir önceki tüm zamanların en yüksek seviyesi rekorunu belirlediği 2017 yılının Aralık ayında, Google’daki kripto para aramaların da rekor kırdığı görülüyor. Ayrıca, yukarıdaki grafikte de görülebileceği üzere, bu yıl Nisan ayında Bitcoin’in 65 bin dolarla yeni bir ATH belirlediği sırada da bireysel yatırımcıların ilgisinde büyük bir patlama yaşanmıştı.
Ancak şu anda bireysel yatırımcıların piyasaya akın ettiğine ilişkin bir gösterge yok. Bu nedenle daha önceki FOMO seviyelerinde henüz ulaşmadığımızı söyleyebiliriz. İleride yeni gelişmeler olması durumunda Bitcoin ve kripto para piyasasında FOMO’ya kapılan yatırımcıların sayısında artış olabilir.
Nisan ayına kıyasla bugünkü piyasa koşullarında kaldıraçlı işlemlerde aşırı bir yükseliş yaşanmadığını SOPR oranına bakarak doğrulayabiliriz. SOPR oranı, bir coin’in alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki değişime bakarak kâr ve zarar oranlarını ölçülmesiyle elde ediliyor. SOPR oranı sayesinde uzun vadeli yatırımcıların al sat davranışları hakkında varsayımda bulunmak için kullanılıyor.
Yukarıdaki tabloda uzun vadeli yatırımcıların (LTH) ortalama 8X kaldıraçla kar elde ettiğini ve şimdi bunu ortalama 3X kaldıraçla yaptıklarını gösteriyor. Bu kayda değer bir düşüş. Bu veriyi ölçümlemenin başka bir yolu ise tasfiye edilen pozisyonların toplam değeridir.
18 Nisan tarihinde CryptoPotato olarak Bitcoin’in piyasa değerinin birkaç saat içerisinde yaklaşık 360 milyar dolarlık değer kaybı yaşayarak BTC’nin 9 bin dolarlık değer kaybı yaşadığını bildirmiştik. Bu düşüş sırasında yaklaşık 10 milyar dolara yakın long ve short pozisyon tasfiye edildi.
Öte yandan Bitcoin’in çok keskin bir şekilde 52 bin dolardan 42 bin dolara düştüğü yeni Çin FUD dalgasının ortasında Eylül ayında benzer şeyler yaşandı. Ancak o dönemde gerçekleşen tasfiyeler Nisan ayı seviyelerine yakın değildi.
Özellikle Nisan ayında, hem ayılar hem de boğalar oldukça iştahlı olduğundan her gün milyarlarca dolarlık kaldıraçlı işlemin tasfiye edilmesine alışmıştık.
Şimdi ise Bitcoin’in 67 bin doların üzerine yükselerek yeni bir ATH belirlediği dönemde, son 24 saatte tasfiye edilen kaldıraçlı işlemler sadece 300 milyon dolar seviyesinde. Bu, yüksek volatiliteye rağmen kaldıraçlı işlemlerde ciddi bir artış yaşanmadığı anlamına geliyor.
Bu aynı zamanda yatırımcıların daha az kaldıraçla işlemlere girmesi nedeniyle büyük bir patlama yaşanması olasılığının oldukça düşük olduğu anlamına geliyor.
Bitcoin’deki yükselişin 2021 yılının tamamına yayıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz ancak Nisan ayındaki boğa koşusu ve sonrasında gelen sert fiyat düzeltmesi sonrasında kripto para topluluğu her iki ralliyi de ayrı ayrı değerlendirmeyi tercih ediyor.
Zira Nisan ayındaki boğa koşusu Elon Musk’ın çevresel endişeler nedeniyle Tesla’nın BTC ile ödeme kabul etmekten vazgeçtiğini açıklamasının ardından son bulmuştu.
Ancak şu anda kripto para piyasasında işler daha farklı. Özellikle kurumsal yatırımcıların kripto paralara, merkezsiz finans’a ve benzersiz token’lara yani NFT’lere akın etmesiyle topluluğun 2017 yılından beri beklediği kurumsal yatırımcı akını nihayet tam anlamıyla gerçekleşmeye başladı. Diğer yandan ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu ilk olarak 8 yıl önce gündeme gelen Bitcoin ETF başvurularını seri bir şekilde onaylamaya başladı. İlk olarak 15 Ekim Cuma günü ProShares’ın Bitcoin ETF’ine onay veren SEC sonrasında Valkyrie ve VanEck’in ETF başvurularına da yeşil ışık yaktı.
19 Ekim Salı günü işlem görmeye başlayan ProShares’ın Bitcoin ETF’i sadece iki günde 1.1 milyar dolarlık değere ulaşarak 1 milyar dolarlık değere en erken ulaşan fon oldu ve altına ait olan bir rekoru geride bırakmayı başardı.
ProShares’ın Bitcoin ETF’i kısa sürede hem milyar dolarlık değere hem de milyarlarca dolarlık işlem hacmine ulaşarak Wall Street’in en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Öyle ki ProShares’ın Bitcoin ETF’i BITO şu anda VOO gibi diğer büyük ETF’lere kıyasla işlem hacmi açısından daha iyi bir performans sergiliyor.
SEC’in ilk kez bir Bitcoin ETF’ine onay vermesi, kripto paraların benimsenme oranını ve meşruluğunu önemli ölçüde arttırdı ve yeni yatırımcıların Bitcoin’e akın etmesiyle sonuçlanabilecek sihirli bir geçidi aktif etti.
