Rehberler
2 sene ago

Bitcoin Stock-to-Flow (S2F) Modeli Nedir? İşte Bilinmesi Gereken Her Şey

Tuncay AYDINER Mar 31, 2022 17:28

Bu yazımızın konusu popüler Bitcoin Stok Akış Modeli (S2F). Geride bıraktığımız yıllarda Bitcoin fiyatını başarılı bir şekilde öngören Stok Akış Modeli kripto para topluluğunda en çok tartışma yaratan konulardan biriydi. Bu rehber içeriğimizde Bitcoin Stok Akış Modeli hakkında bilinmesi gereken her şeyi derinlemesine ele alacağız.

Bitcoin Stok Akış Modeli, kripto par sektöründe başarısıyla büyük bir popülariteye ulaştı. Hatta şu anda Bitcoin’in gelecekteki fiyatıyla ilgili öngörüde bulunmak için sıklıkla kullanılıyor. Bu rehber içeriğimizde Bitcoin Stok Akış Modeli’nin ne olduğunu, kim tarafından yaratıldığını, farklı varlık türlerine nasıl uygulandığını ve artılarını ve eksilerini detaylı olarak açıklayacağız.

İçindekiler

  • Stok Akış Modeli (S2F) nedir?
  • Bitcoin S2F Modelini Anlamak
  • S2F’yi Bitcoin’e (BTC) Uygulamak
  • S2F Modeline Yönelik Eleştiriler
  • S2F ile İlgili Sorunlar ve Sınırlamalar
  • Taban Modeli
  • S2F Modelinin Güncel Öngüleri

Stok Akış Modeli (S2F) Nedir?

S2F, bir varlığın arzının kıtlığını ölçerek gelecekteki olası fiyatını tahmin eden bir model.

Stok Akış Modeli başlangıçta altın ve gümüş gibi değerli metallere uygulandı, ancak bu ilkeler Bitcoin’e popüler analist PlanB tarafından uygulandı. Bu nedenle PlanB, Bitcoin stok akış modelinin yaratıcısı olarak kabul ediliyor.

PlanB, finans alanında 20 yılı aşkın deneyime sahip eski bir Hollanda kurumsal yatırımcı.

Bitcoin S2F Modelini Anlamak

Bitcoin Stok Akış Modeli’nin nasıl çalıştığını anlamak için öncelikle fiat para birimlerinden başlayarak kıtlık ve değer kavramlarına yakından bakalım.

ABD’nin Fed’i gibi merkez bankaları, para basmak ve paranın arzının dağıtılması üzerinde kontrol sahibi. Merkez bankaları, para basma, hasarlı banknotların değişimi ve ekonomik işlemlerin gerçekleştirebilmesi için yeterli likidite (dolaşan para) olmasını sağlamaya odaklanmalıdır.

Ancak uzun süre boyunca dolaşıma fazla para sokulması, itibari para biriminin değer kaybetmesi, mal ve hizmet fiyatlarında bozulmaya yol açarak enflasyon sorununa yol açabilir. Bu durumun örneklerini geçmişte birçok defa Venezuela, Zimbabve gibi ülkelerde ve dünyanın diğer yerlerinde gördük.

Fiat para biriminin aksine, altın, gümüş, Bitcoin ve diğer kıt varlıkların üretilmesi çok zordur, kolayca taklit edilemez ve sabit bir arza sahip.

PlanB, bilgisayar bilimcisi Nick Szabo tarafından ortaya atılan “The Origins of Money” adlı ilginç bir konsepte işaret ediyor: “katlanılamaz maliyet (unforgeable costliness)”. Adından da anlaşılacağı gibi bu kavram değerli metaller ve koleksiyonlar gibi belirli bir varlığı üretmenin zorluğuna atıfta bulunuyor.

PlanB, sarf malzemelerinin (bilgisayar diskleri, gazlı içecekler, kartuşlar vb.) üretiminin daha kolay olduğunu ve üretim hızının ikiye katlanabileceğini ancak örneğin Bitcoin, altın gibi varlıklarının üretilmesi çok zor olduğu için katlanılmaz maliyete sahip olduğunu ifade ediyor.

BTC madenciliği, çok fazla elektrik tüketen ciddi miktarda işlem gücü gerektirir, altın madenciliği de zor ve pahalıdır: bir madenin rezervi azaldığında, toplayıp işlemek için geriye kalan tek şey düşük kaliteli malzemedir.

Satoshi Nakamoto Bitcoin’i enflasyonist bir yapıya sahip olacak şekilde geliştirmedi. Bu nedenle Bitcoin’i yatırımcılar için değerli kılan şey, merkez bankalarının diledikleri gibi fazladan para basabilmelerinin aksine sınırlı arza sahip olması.

BTC, değişim aracı olarak kağıt paralar iyi performans göstermese de servetlerini itibari para birimlerindeki hiperenflasyondan korumak isteyen yatırımcılar için tıpkı altın ve diğer değerli metaller gibi değer sakalama aracı işlevi görüyor.

Stok Akış Modeli’nin konsepti hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumuza göre, stok akış modelini Bitcoin’e ve diğer varlıklara nasıl uygulayabileceğimize gelin yakından bakalım.

Stok Akış Modelinin Bitcoin’e (BTC) Uygulanması

Belirli bir kaynağın bolluğunu ölçmek için kullanılan Stok Akış Modeli’ndeki stok kelimesi, mevcut stoğun veya rezervlerin sayısını ifade ediyor. Akış ise söz konusu varlığın yıllık bazdaki üretim oranını ifade ediyor.

Bitcoin için Stok Akış Modeli’ni hesaplamak için Bitcoin’in mevcut arzını (stok), yıllık bazdaki üretilen Bitcoin sayısına (akış) bölmemiz gerekiyor.

Bitcoin’in toplam arzının yaklaşık %90’ı şimdiye kadar çıkarıldı. Şu anda dolaşımda 19 milyon BTC bulunuyor. Mevcut blok ödülünden yola çıkarsak yıllık üretilen Bitcoin adedi ise 328.500 BTC. Bu değerleri S2F formülüne uygularsak bize 57.712 Stok Akış (SF) oranını verecektir. Bu, maksimum arz ve yarılanmaları bir kenara bırakarak toplam BTC arzını çıkarılmasının 57 yıl süreceği anlamına geliyor.

Altın ise S2F oranı 62’dir. Altın madenciliği alanındaki teknolojik gelişmeler, zaman içerisinde üretim hızının artmasına ve azalmasına yol açıyor.

Bitcoin ise sistematik bir konsepte sahip. Her 10 dakikada bir yeni bir Bitcoin bloğu oluşturuluyor. Her yeni blok çıkarıldığında onu çıkaran madenci ödül olarak BTC kazanır.

Ancak Bitcoin’in kıtlığını korumak için Bitcoin blokchain’i her 210.000 blokta bir blok ödünü yarı yarıya otomatik olarak azaltır. Blok ödülü yarılanması olarak bilinen bu konseptle ortalama her dört yılda bir üretilen Bitcoin sayısı yarı yarıya azaltılır ve bu da Bitcoin’in kıtlığını arttırır. Bitcoin blockchain’inde bir sonraki yarılanmanın 2024 yılında gerçekleşmesi planlanıyor. Böylelikle Stok Akış Modeli oranı da 124’e yükselecek.

S2F Modeline Yönelik Eleştiriler

Stok Akış Modelini destekleyenler kadar desteklemeyenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla. Öyle ki bazıları Stok Akış Modeli’ne karşı eleştirel bir tavır takınıyor. Bu modeli eleştirenler arasında Ethereum’un kurucu ortaklarından Vitalik Buterin de yer alıyor. Ancak buna rağmen Buterin, blok ödülü yarılanmaları ile tutarlı bir korelasyona sahip olmayan fiyat artışlarının Stok Akış Modeli’ni çürütmek için yeterli olmadığını” ifade etti.

Ancak Stok Akış Modeli’ni daha sert bir şekilde eleştirenler de var. Kripto para fonu Strix Leviathan’ın Baş Yatırım Sorumlusu Nico Cordeiro, S2F modelini “şüpheli varsayımlar” üzerine inşa edilmiş modelleri tanımlamak için Stanford profesörü Paul Pleifderer tarafından icat edilen bir terim olan “bukalemun” olarak adlandırdı. Cordeiro S2F modeliyle ilgili olarak şunları kaydetti:

Stok Akış Modeli, parasal bir varlığın USD piyasa değerinin doğrudan yeni arz oranından türetildiği iddiasına dayanmaktadır. Bu modeli destekleyecek hiçbir kanıt yok.

S2F ile İlgili Sorunlar ve Sınırlamalar

Her ne kadar Stok Akış Modeli kripto para topluluğunda geniş çapta benimsenilip diğer kripto paralar da uygulanmış olsa da bu modelin metodolojisi sadece bir varlığın gelecekteki fiyatını tahmin etmekle sınırlıdır. İlk olarak, SF oranı, bir varlığın fiyatını önemli ölçüde etkileyebilecek talep veya oynaklık gibi diğer önemli faktörleri dikkate almıyor.

Bitcoin ve kripto para piyasası, hala dışarıdan alınabilecek darbelere karşı oldukça hassas. Örneğin kripto paraların alım satımını durdurmaya çalışan hükümetlerin düzenleyici baskıları ve ani satış gerçekleştiren balinalar, hala piyasada büyük fiyat dalgalanmalarına yol açıyor.

Taban Modeli

200 günlük hareketli ortalama gibi çeşitli teknik formasyonlara dayanan “Taban Modeli” adı verilen başka bir S2F modeli türü daha var. PlanB bunu 2021 boyunca kapanış fiyatlarını tahmin etmek için kullandı. PlanB, taban modelini kullanarak 2021 yılı Ağustos ayı için 47 bin dolar ve Eylül ayı için ise 43 bin dolar fiyat tahmininde bulundu.

PlanB’nin Kasım ayı için kapanış fiyat tahmini ise 100 bin dolar. Ancak 2021 yılında Bitcoin’in 60 bin doların daha altında kapanış gerçekleştirmesi nedeniyle bu modelin yanlış olduğunu kanıtladı. PlanB, taban modelinin ilk kez yanlış öngörüde bulunduğunu kabul etti ancak S2F’nin hala geçerli olduğunu belirtti.

Stok Akış Modeli’nin Tahminleri

PlanB kısa süre önce S2F’nin 2023 yılına kadar BTC başına 100 bin dolarlık bir fiyat öngörüsünde bulunduğunu söyledi. Bu öngörü kripto para topluluğunda da bir savaş başlattı. S2F’nin son dönemdeki başarısız fiyat öngörülerine rağmen modelin destekçileri, 2024 yılında gerçekleşmesi planlanan bir sonraki yarılanmanın, arzdaki azalma nedeniyle BTC’nin fiyatını teorik olarak artıracağını iddia ediyor. Bu nedenle PlanB’ye göre S2F’nin hala haklı çıkmak için zamanı var. Bu, elbette, talep gibi, BTC’nin fiyatını vadede etkileyebilecek diğer önemli faktörleri dikkate almıyor.

PlanB, 2021 hedefinin 100 bin dolar olduğunu ve bu öngörünün 2022 ve 2023 yılları için de aynı olduğunu belirtti. Ancak BTC’nin fiyat verileri, 2020’deki son yarılanmadan bu yana model çizgisinin altında. Bu bağlamda, modelin yeni alt verilere yeniden takılması veya mevcut döngünün sonuna kadar beklemesi gerektiğini söyledi.

Son Sözler

Stok Akış Modeli ve onun diğer varyantı Taban Modeli, kripto para topluluğunda uzun süredir tartışmalar yaratıyor. PlanB’nin BTC için bazı tahminleri 2021 boyunca haklı çıktı, ancak diğer tahminler de sürekli olarak başarısız oldu.

Gördüğünüz gibi topluluk, kripto paralara yatırım yaparken S2F modelinin güvenilir bir ölçüm olup olmadığı konusunda ikiye bölünmüş durumda. Bazıları buna sadece mevcut üretim akışını ve mevcut dolaşımdaki arzı ölçtüğü için inanıyor ve teorik olarak bir kripto para biriminin S2F’si arttıkça değeri de artmalı.

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda Bitcoin’in kıt arzının teorik olarak fiyat artışını tetikleyeceğinden Bitcoin’e yatırım yapmak için sadece S2F formülünü kullanmak pek de mantıklı değil. Bitcoin’e yatırım yaparken talep, düzenlemeler ve genel jeopolitik ortam ve benzeri gibi diğer hususların da dikkate alınması gerekiyor.

Share This Article
Tuncay AYDINER

2017 yılından bu yana kripto para ve Blockchain olmak üzere yıkıcı finansal teknolojilerle çok yakından ilgilenen Tuncay, tam bir kripto para tutkunu. Sektörel gelişmeleri çok büyük bir titizlikle okuyucuya ulaştırmayı amaç edinen Tuncay şu ana kadar yerli ve yabancı önde gelen birçok kripto para projesinde rol aldı.