4 sene ago

Ampleforth (AMPL) Nedir? DeFi Çılgınlığının En Yeni Trendi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tuncay AYDINER Tem 23, 2020 12:36

Ampleforth (AMPL), birçok kişinin finans ve ekonomi dünyasında ilişkin paradigmalarını değiştirebilecek bir buluş olarak tanıtıldı. Gelin hep birlikte Ampleforth projesini daha derinlemesine inceleyelim.

Merkezsiz finans (DeFi), 2020 yılında kripto para piyasasındaki birçok projede kötü gidişat devam ederken dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Kredi verme protokollerinde kilitlenen varlıkların toplam değeri yıl boyunca hızlı bir yükseliş yaşadı.

Ve bu alanda çok sayıda heyecan verici proje olsa da, bir tanesi benzersiz yaklaşımıyla öne plana çıkıyor gibi görünüyor.

Yukarıda bahsettiğimiz proje Ampleforth (AMPL). Bu proje, en popüler ve en yaygın olarak benimsenen kripto para birimi Bitcoin’in bile sahip olduğu bazı sorunlara çözüm getirmeyi amaç ediniyor.

Ancak bu makaledeki AMPL anlatısının daha anlamlı olması için önce geleneksel fiat para birimlerinin ve hatta Bitcoin’in sahip olduğu bazı sorunlara yakından bakalım.

Fiat Para Birimlerinin Sorunu Ne?

Fiat para birimlerini şu anda günlük yaşantımızdaki mal ve hizmet alışverişinde sıklıkla kullanıyoruz. Örneğin bir ürün veya bir hizmet satın almak istiyorsanız genellikle fiat para birimlerini kullanarak ödeme yaparız. Bu aşamaya kadar her şey yolunda gidiyor.

Investopedia’ya göre, Amerika Birleşik Devletleri şu anda en yüksek GSYİH’ye sahip olan ülke, yani dünyanın en büyük ekonomisi. ABD’nin para birimi olan ABD Doları, rezerv para birimi olarak tüm dünyada kullanılıyor ve döviz piyasasında günlük işlemlerin yaklaşık %88’lik kısmı ABD dolarıyla gerçekleştiriliyor.

Bu kulağa etkileyici gelebilir. Ancak, doların satın alma gücüne yakından bakacak olursanız, işlerin yıllar içerisinde biraz farklı hale geldiğini rahatlıkla görebilirsiniz.

ABD dolarının satın alma gücü. Kaynak: howmuch.net

Bu görsel, ABD Dolarının zaman içinde ne kadar devalüe edildiğini net bir şekilde gözler önüne seren internette dolaşan en popüler görsellerden biri.

ABD Dolarının bu denli devalüe edilmesinin arkasında birçok çeşitli neden bulunuyor. Ancak bu değer kaybı en çok da enflasyonla alakalı, hatta bu durumun ana sorumlusunun enflasyon olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Pek çok iktisatçı, bir ülkenin para arzı büyümesinin ekonomik büyümeyi geride bırakmayı başarması durumunda sürekli enflasyonun meydana geleceği konusunda zaten hemfikir.

Ancak, para arzını etkileyen birçok faktör var. Öyle ki son dönemde, koronavirüs, beklenmedik acil durumlarla mücadele etmek amacıyla nasıl para basılabileceğini tam olarak gösterdi. Birçok ülke ardı ardına zorunlu sokağa çıkma yasağının ilan etti, bu nedenle Mart ayının ortalarında küresel ekonomi birkaç gün içerisinde çöküşe geçti bu durum birçok sektörün acı çekmesine yol açtı.

Buna karşılık, ABD de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, işletmeleri ve bireyleri maddi anlamda desteklemek için trilyonlarca dolarlık para bastı.

Bu hamle her ne kadar uygulanabilir bir yaklaşım gibi görünse de, etkisi dolaşımdaki parayı değersizleştirmekten öteye gidemez. Böylece para, zaman içerisinde alım gücünün bir kısmını kaybetmiş olur.

Ayrıca, paranızın değerini belirlemeye ilişkin kararın size ait olmadığını da önemle hatırlatmamızda fayda var.  Paranın değeri, önemli pozisyonları işgal eden belirli bir grup tarafından belirlenir. İnsanların merkezileşme olarak adlandırdığı şey de tam olarak budur.

Bitcoin’e Giriş

2008 yılında Satoshi Nakamoto takma adını kullanan bir kişi veya grup tarafından, dünyanın dört bir yanındaki insanların para transfer alışkanlıklarını sonsuza dek değiştirecek bir teknik inceleme (whitepaper) belgesi hazırladı. Bitcoin: Eşler Arası Elektronik Nakit Sistemi olarak adlandırılan hükümetlerin yerine enflasyonun yasalara göre yönetildiği, yeni bir elektronik para formu oluşturan bir protokol başlattı.

Bitcoin’in arzı önceden belirlenmiş olduğundan enflasyon da kontrol altında. Başka bir deyişle, daha fazla Bitcoin’in oluşturulmasına ve böylece enflasyonu kontrol edilmesine karar verebilecek merkezi bir otorite bulunmuyor. Bitcoin protokolünün mevcut haliyle varlığını sürdürdüğü varsayılarak, 21.000.000’dan fazla BTC hiçbir zaman üretilmeyecek.

Bu paradigma değiştiren buluş, birçok kişi tarafından dünyanın finansal sorunlarına çözüm olarak benimsenmeye devam ediyor. Ve bu son birkaç ay içinde koronavirüs’ün ortaya çıkmasıyla daha da belirginleşti.

Her ne kadar Bitcoin fiat para birimlerindeki enflasyon sorununa çözüm getirse de onun da sorunları yok değil.

Bitcoin protokolü ölçeklenebilirlik açısından pek de verimli sayılmaz. Bu durum, İş Kanıtı (Proof-of Work) protokolünün doğasından kaynaklanıyor. Tabii ki, geliştiriciler bunu düzeltmek için var güçleriyle çalışıyor.

Ancak, ölçeklenebilirliğin yanı sıra Bitcoin’in çok daha önemli bir sorunu var. Bitcoin’in sabit ve sınırlı arzı BTC’nin bir değişim aracı olarak kullanılması konusunda ciddi bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar sınırlı arzı nedeniyle bir değişim aracı olarak kullanılmaktan uzak olsa da ABD Federal Rezerv Bankası Başkanı da dahil olmak üzere birçok yetkili isim, Bitcoin’in bu sayede gözardı edilemez bir değer deposu haline getirdiğini belirtiyor.

Başka bir deyişle, sahip olduğunuz Bitcoin’ler her zaman dolaşımdaki toplam varlıkların belirli bir yüzdesini temsil eder ve bu yüzde değiştirilemez. Mevcut arzdan daha fazla talep olup olmaması ise 21 milyondan daha fazla Bitcoin üretmenin mümkün olmadığı gerçeğini değiştirmez.

Bu diğer tüm değer saklama araçlarının ortak bir özelliği olarak öne çıkıyor. Bu olgu ayrıca “esneklik” olarak da adlandırılır.

Özetlemek gerekirse, fiat para birimleri, halkın çıkarlarıyla uyuşmayacak şekilde merkezi otoriteler tarafından kolaylıkla şişirilebilir. Ancak Bitcoin’de de sınırlı arz nedeniyle artan talebi karşılamakta yetersiz kalınabilir.

Dahası, kıtlığı nedeniyle, Bitcoin’e sahip olan insanlar, değerinin yükselişe geçeceğine inanıyorlarsa, harcamak yerine Bitcoin’lerini saklamaya teşvik edilirler.

İşte tam da bu noktada Ampleforth (AMPL) devreye giriyor.

Ampleforth (AMPL) Nedir?

Basitçe ifade etmek gerekirse, AMPL, arzını piyasa koşullarına göre ayarlayan dijital bir para birimi. Özetle, AMPL, piyasa koşullarına bağlı olarak mevcut token’ların dolaşımdaki arzı arttırılabilen veya indirilebilen merkezi olmayan bir protokol.

Ayrıca piyasada AMPL’nin bir stabil kripto para birimi olduğuna yönelik bir algı var. Ancak AMPL bir stabil kripto para değil. Protokol fiyatı nispeten 1 ABD doları seviyesinde sabit tutmayı hedeflese de AMPL’nin değeri ABD Dolarına sabitlenmemiştir. Bunun yerine, protokol, piyasadaki AMPL arzını mevcut piyasa fiyatını artırmak veya azaltmak için otomatik ayarlama yapar. Bu durum bir örnekle kolayca açıklanabilir.

Bu yazı yazıldığı sırada AMPL 2.5 dolar civarında işlem görürken, hedef fiyatı 1.009 dolar seviyesindeydi.

Bu, protokolün dolaşımdaki arzın değerini düşürmek ve fiyatı, hedef fiyat eşiğinin olduğu yere gerilemesini sağlamak için dolaşımdaki arzın arttırılması gerektiği anlamına geliyor. Protokol bunu yapmak için iki ölçek kullanıyor: oracle fiyat ve hedef fiyat. Her iki ölçeğe de buradaki bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

Ampleforth Daralma/Genişleme Grafiği. Kaynak: Ampleforth teknik belgesi

CryptoPotato, projenin Baş İşletme Sorumlusu Richy Hayek ile temasa geçti ve oracle fiyatın piyasa fiyatı sağlayıcılarının ağırlıklı ortalaması olduğunu doğruladı. Ayrıca günlük arz ayarlama yüzdesini de (Oracle Fiyat – Hedef Fiyat) / 10 olarak formülleştirerek hesaplamaları basitleştirdi.

Yani, yukarıdaki formülü takip ederek, şu şekilde bir hesaplama yapılabilir:

(2.843 $ (Oracle Fiyatı) – 1.009 $ (Hedef Fiyat)) / 10 = 1.834. Başka bir deyişle, protokol fiyatı ayarlamak için %18.34 daha fazla AMPL arzını piyasaya sunması gerekiyor.

Dolayısıyla, cüzdanınızda 100 AMPL tutuyorsanız, yapılan yeni hesaplama işleminin ardından hesabınıza 18.34 AMPL daha gönderilecek.

Fiyatın 0.95 doların altına gerilediği durumlarda ise, protokol yine aynı formülü kullanarak arz fazlası token’ları tedarikten çıkaracak.

Olumlu ya da olumsuz olmasına bakılmaksızın, bu düzenleme “rebase” olarak biliniyor ve her 24 saatte bir otomatik olarak gerçekleşiyor.

Arzın bu şekilde değişmesi fiyata da yansıyor. Aşağıdaki grafikte de görebileceğiniz gibi, her gün 02:00 UTC’de (rebase gerçekleştiğinde), günlük rebase’e göre piyasa fiyatını düşüren kırmızı bir mum var.

Ampleforth günlük rebase fiyat dalgalanmaları USD grafiğine bu şekilde yansıyor. Kaynak: TradingView

Ancak, şu anda talebin çok yüksek olması nedeniyle rebase oranları çok yüksek ve buna rağmen insanlar yine de satın alım yapmayı tercih ediyorlar.

Başka bir deyişle, cüzdan bakiyenizdeki token sayısı her gün AMPL fiyatına bağlı olarak değişiyor. AMPL token’larınızı hali hazırda, AMPL alım satım işlemlerini destekleyen KuCoin ve Bitfinex gibi bazı büyük borsalarda veya bir ERC-20 cüzdanında saklamak, rebase’den yararlanmanıza imkan sağlayacaktır.

Rebase, AMPL’nin piyasa değerini de etkiliyor. Talep bu şekilde yüksek olduğu sürece AMPL’nin piyasa değeri de giderek artmaya devam edecek. Ayrıca AMPL protokolü olgunlaştıkça ve piyasa değeri arttıkça, bu kez AMPL fiyatı giderek daha az volatil bir hal alacak.

AMPL Hangi Sorunlara Çözüm Sunuyor?

Yukarıda anlattığımız özellikler, protokolün genel zarafeti ve sağlamlığı ile birleştiğinde, AMPL’yi piyasada benzersiz bir kripto para projesi haline getiriyor.

Bu kripto para projesinin çözmeyi hedeflediği birçok sorun var.

Arz seyreltilmeksizin talebi karşılıyor

Yukarıda da belirttiğimiz üzere, piyasada daha fazla paraya ihtiyaç duyulmasına yol açan durumlar gerçekleşebilir. Bununla birlikte, piyasadaki nakit arzını seyrelten merkezi otoritelerin aksine, AMPL arzında herhangi bir sekilde seyreltme yapılmaz.

Gerek duyulan miktarda AMPL her durumda sağlanır ve ayarlamalar her cüzdanın bakiyesine evrensel bir şekilde orantılı olarak uygulanır. Ancak ne olursa olsun bakiyenizdeki AMPL token’ların ağdaki hakimiyeti ve Bitcoin paritesindeki değeri sabit kalmaya devam eder.

Bitcoin ve altının esneklik sorununa çözüm getiriyor

Öte yandan, Bitcoin’in aksine AMPL’nin arzı önceden belirlenmemiştir. Bu da ne kadar talep olursa o kadar AMPL token üretilebileceği anlamına geliyor.

Bu sayede, Bitcoin ve altın gibi değer saklama araçlarının sahip olduğu esneksizlik sorununa çözüm getiren AMPL nispeten daha uygun bir değişim aracı olarak karşımıza çıkıyor.

Ölçeklenebilirlik

AMPL’nin whitepaper’ında yer alan bilgilere göre, Ampleforth Protokolü zincir-agnostiktir. Şu anda bir ERC-20 token’ı olarak geliştirilmiş olsa da, aynı anda birçok platformda var olabilir.

Ampleforth’un Faydaları Neler?

Protokolün varoluşsal özellikleri AMPL’yi bir dizi farklı amaç için benzersiz bir değer proje haline getiriyor. İşte bu özelliklerden sadece birkaçı.

Portföyünüzü Kısa Vadede Çeşitlendirin

Kripto para piyasasındaki DeFi çılgınlığının her geçen gün dikkatleri üzerine çekmesini nedeniyle AMPL’ye olan talep de her geçen gün artıyor. Hal böyle olunca yatırımcıların bakiyelerindeki AMPL token sayısı da rebase nedeniyle bir hayli artış gösterdi.

Bunun dışında AMPL, kripto para piyasasının geri kalanıyla benzersiz bir korelasyon sergiledi.

AMPL’nin korelasyon ısı haritası. Kaynak: Ampleforth.org

Orta Vadede DeFi Alanında Bir Blok İnşa Ediyor

AMPL’nin amacı nispeten stabil bir para birimi olarak hareket etmektir, bu durum DeFi likidite sağlayıcılarının ağır tasfiyeleri karşılama olasılığını azaltıyor. AMPL arzının tamamen esnek olmasından dolayı, piyasa kapitalizasyonu makul bir seviyeye ulaştığında orta vadede fiyat dalgalanmalarının asgari düzeye gerilemesi bekleniyor.

Uzun Vadede Fiat Para Birimlerine Alternatif

AMPL, bir değişim aracının sahip olması gereken tüm niteliklere sahip, ancak aynı zamanda insanların merkezi otoritelerle arasındaki güven sorunlarını da ortadan kaldırıyor.

Artan token talebini karşılamak için AMPL arzı şişirilebilir, ancak AMPL sahipleri yeniden rebase düzenlemesinin bir parçası olarak alacakları orantılı miktar sonrasında toplam arzdaki payları asla azaltılmaz.

AMPL’nin Karşı Karşıya Olduğu Zorluklar Neler?

Her ne kadar arkasındaki konsept çok değerli olsa da bu, AMPL projesinin hali hazırda birçok zorluğun üstesinden gelmesi gerektiği gerçeğini değiştirmiyor.

  • Öğrenmesi ve anlaşılması güç bir proje

Ampleforth’un çalışma mekanizmasını anlamak, genel ekonomik farkındalığın yanı sıra aynı zamanda farklı para birimlerinin nasıl çalıştığının daha derinlemesine anlaşılmasını gerektiriyor. Henüz daha birçok insan en popüler kripto para Bitcoin’in fiat para birimlerine göre ne gibi avantajlar sunduğunu dahi bilmiyor.

Hal böyle olunca Ampleforth’un da geniş kitlelerce anlaşılması güçleşiyor. Zira her ne kadar Ampleforth’un (AMPL) tasarımı zarif olsa da, Bitcoin’le kıyaslandığında daha karmaşıktır. Bu nedenle AMPL’nin potansiyelinin tam olarak anlaşılması için daha fazla araştırma yapılması gerekir.

  • Değeri stabil değil, en azından şimdilik

Kripto para birimleri fiat para birimleri üzerinde hakimiyet kurana kadar AMPL’nin değerinin %100 stabil olması ihtimali olası görünmüyor. AMPL’nin piyasa değerinin ne kadar büyük olduğuna bakılmaksızın talepteki ani şokların fiyat üzerinde bir etkisi olması muhtemel. Protokolün tam olarak bu şekilde çalışması amaçlansa da, gelecekte stabil kripto para birimlerinin karşılaştığı sorunlarla karşılaşacaktır.

Sonuç

Ampleforth, sonsuz arzı ile hayalleri süsleyen mükemmel bir varlık olarak geliştirmeyi başardı, öyle ki bu mekanizma sayesinde yatırımcıların AMPL fiyatındaki düşüşlerden endişe etmesine gerek dahi kalmıyor.

Ayrıca, Ampleforth projesinin arkasındaki ekibin, dünyanın önde gelen şirketlerinde uzun yıllar çalışmış, deneyimli ve yerleşik profesyonellerden oluştuğunu da ayrıca belirmemiz gerekiyor.

Ampleforth, True Ventures, Pantera Capital, Huobi Capital ve hatta Coinbase’in CEO’su Brian Armstrong da dahil olmak üzere sektörün en önde gelen isimlerinden yatırım almayı başardı.

Projenin danışma kurulu ise Pantera, Facebook, Hoover Institute ve Libra Foundation profesyonellerinden oluşuyor.

Sağlam ve yenilikçi bir konsept, çalışan bir teknoloji ve alandaki en güvenilir isimlerinin elinden çıkan bu protokolün gelecekte nasıl bir performans sergileyeceğini görmek ilginç olacak.

Share This Article
Tuncay AYDINER

2017 yılından bu yana kripto para ve Blockchain olmak üzere yıkıcı finansal teknolojilerle çok yakından ilgilenen Tuncay, tam bir kripto para tutkunu. Sektörel gelişmeleri çok büyük bir titizlikle okuyucuya ulaştırmayı amaç edinen Tuncay şu ana kadar yerli ve yabancı önde gelen birçok kripto para projesinde rol aldı.